13 Şubat 2014 Perşembe

akşamlar hep sarı, hep hüzün...

ne garip duygudur ki şu hüzün, günün sadece belli bir vaktinde çöker içime. her gün aynı saatlerde.

akşamlar bitmek bilmez. ne gündür, ne gece. ne bitmiştir, ne başlamış. ne yarımdır gün, ne tam. dünyanın arafında sıkışıp kalmıştır sanki zaman.

belki bir iki şarkı sığrıdırılabilir, hafif bir ney sesi, belki biraz rodrigo. bir kaç şiir, ufak tefek yazılar, sızlanmalar, yaşlanmalar, kaybedişler.

rengi vardır her vaktin bende.  her geçen gün gök kuşağıdır. benliğinde çeşit çeşit ışıltılar barındıran. gündüzleri gökyüzü mavidir, açık seçik. gece belki siyah, belki kararsız bir lacivert. öğle vakti tartışmasız kızıldır. şafak vakti pembe görünür bana. anlamsız heyecanlarımın vakti.

akşam, sarıdır. ama ne sarıdır bilseniz. insanın içi burkulur, yüreği sıkışır. uzanır da tutamaz geçen günü. koşsa yetişemez geceye. yaprakların sarısı, hasta insanların yüzlerinin sarısı, eski koltukların modası geçmiş elbiselerin sarısı.

biraz hindi zahra, beautiful tanga çalar sarıda. ama istisnasız ahmet haşim'in nefesi boynunda;
    ''akşam, yine akşam, yine akşam...''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder